Giriş Arkadaşlar, hepimizin içinde bir çocuk gibi hayranlıkla izlediği o anlar var ya — bir sporcunun havada süzülmesi, ışığın altında kusursuz bir dönüşü gerçekleştirmesi ve ardından yere indiği anda çıkan o nefes — işte o anlarda, aslında büyüye tanıklık ederiz. Ben de sizinle bu büyüyü paylaşmak istiyorum: Kadın Artistik Cimnastik. Performansın zarafetiyle sporu buluşturan, estetik ve güç arasında kurduğu harika dengeyle insanı büyüleyen bu disiplin hakkında, kökenlerinden geleceğe uzanan bir yolculuğa çıkalım. — Kadın Artistik Cimnastik Nedir? Kadın artistik cimnastik, kadın sporcuların dört farklı alet üzerinde (atlama masası/vault, eş denge çubuğu/uneven bars, denge kiriş/balance beam ve yer / floor exercise) ölçülen teknik beceri, akrobatik unsur…
Yorum BırakAteşli Fikirler Blogu Yazılar
İstifleme Araçları Nelerdir? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Bir Psikoloğun Meraklı Girişi: İnsan Davranışlarının Derinliklerine Yolculuk İstifleme kelimesi, günlük yaşamda genellikle biriktirilen eşyaların bir araya getirilmesiyle özdeşleştirilse de, bu davranışın arkasında çok daha derin psikolojik etmenler yatmaktadır. Bir psikolog olarak, insanların neden bu kadar fazla eşya biriktirdiklerini, ya da daha geniş bir perspektiften bakıldığında, neden bazı bireylerin “istifleme”ye meyilli olduklarını anlamak, insan ruhunun karmaşıklığını çözümlemek açısından büyük bir merak uyandırır. Psikolojinin üç ana boyutunu ele alarak, istifleme davranışını daha iyi kavrayabiliriz: bilişsel, duygusal ve sosyal psikoloji. Bilişsel Psikoloji Perspektifinden İstifleme Davranışı Bilişsel psikoloji, bireylerin düşünsel süreçleri ve nasıl karar verdiklerini inceleyen…
Yorum Bırakİstibdat Dönemi Nasıl Başladı? Psikolojik Bir Mercekten Bakış Tarihteki birçok olay, sadece toplumsal ya da politik bir düzeyde değil, aynı zamanda bireylerin içsel dünyasında da derin izler bırakmıştır. İnsan davranışlarını çözümlemeye çalışan bir psikolog olarak, geçmişteki toplumsal olayları sadece dışsal faktörler olarak görmekle kalmam, bu olayların nasıl içsel bir dinamikle şekillendiğini anlamaya çalışırım. Peki, istibdat dönemi nasıl başladı? Baskıcı yönetimlerin ardında sadece siyasi bir irade mi vardı, yoksa bu tür yönetimler, toplumların psikolojik yapılarındaki derin değişimlerle mi şekillendi? Bu yazıda, istibdatın tarihsel başlangıcını, insan psikolojisinin çeşitli boyutlarıyla analiz etmeye çalışacağım. İstibdat: İnsan Psikolojisinin Yansıması mı? İstibdat, baskıcı, otoriter bir yönetim…
Yorum BırakGümüşhane’nin Kaç İlçesi Var? Gelecekte Bu Sayı Artacak mı? Gümüşhane’nin ilçeleriyle ilgili sorular son yıllarda daha sık gündeme gelmeye başladı. Hangi ilçede yaşam daha iyi? Yatırım için en uygun bölge neresi? Peki, bu ilçelerin sayısı zamanla nasıl değişecek? Gümüşhane, küçük ama gelişen bir şehir olarak karşımıza çıkıyor. Bugün, Gümüşhane’nin kaç ilçesi olduğu ve bu ilçelerin gelecekte nasıl bir dönüşüm geçireceği üzerine birkaç vizyoner tahminde bulunacağız. Gümüşhane, şu anda 9 ilçeye sahip. Bu ilçeler, merkez dahil olmak üzere Şiran, Kelkit, Torul, Köse, Kürtün, Yağlıdere, Çamoluk, Salyazı ve Demirtaş’tan oluşuyor. Ancak, bu sayı zamanla artabilir mi? Kentleşme, ekonomik kalkınma ve yerel yönetimlerin…
Yorum BırakIspat Yükü Kime Aittir? Güç, İktidar ve Toplumsal Düzen Üzerine Bir Siyasal Analiz Günümüzün karmaşık toplumsal yapısında, güç ilişkileri yalnızca iktidarın kimde olduğuna dair basit bir sorudan ibaret değildir. Bu, çok daha derin ve karmaşık bir soru olarak karşımıza çıkar: Toplumdaki hangi birey, hangi kurum, hangi ideoloji, ve nihayetinde hangi bireysel haklar devreye girer? Toplumları şekillendiren iktidar ilişkileri, insanın toplumsal etkileşimi, hukuk sistemindeki denetim ve sorumluluklar – ve tüm bunlarla bağlantılı olarak, ispat yükü – sosyal düzeni biçimlendirirken kritik bir rol oynar. Peki, ispat yükü kime aittir ve bu yük, toplumsal düzeni nasıl şekillendirir? İktidar, Kurumlar ve İdeolojiler: İspat Yükü…
Yorum BırakDünya Üzerinde Krater Var Mı? Bir sabah, güneşin doğarken yavaşça ufuktan yükseldiği bir sabah, yıllardır birbirini tanıyan iki dost, Ali ve Melis, hayatlarının belki de en büyük keşif yolculuğuna çıkmaya karar verdiler. İkisi de farklı dünyaların insanlarıydı, ama birbirlerini tamamlayan eksiklikleriyle bir araya gelmişlerdi. Ali, her zaman çözüm odaklı, mantıklı ve analitikti; ne zaman bir problemle karşılaşsa, ilk yaptığı şey, bu problemi parçalara ayırıp her birini dikkatle incelemekti. Melis ise tamamen farklı bir dünyaya aitti; insan ruhunu anlama konusunda derin bir anlayışa sahipti, her olayın arkasındaki duyguyu, her kırılmanın anlamını görmek istiyordu. Bugün ise, dünyadaki en büyük ve en gizemli…
Yorum Bırakİngiltere Hangi Sistemle Yönetiliyor? Eğitim Perspektifinden Bir Bakış Bir eğitimci olarak, her yeni bilgi parçasının bir öğrenciyi nasıl dönüştürebileceğine sıkça şahit oluyorum. Öğrenmek, sadece bilgi edinmek değil; aynı zamanda düşünme şeklimizi, dünyayı algılama biçimimizi değiştirebilme gücüne sahip bir süreçtir. Peki, dünyayı algılama şeklimizi değiştiren bu süreç, bir ülkenin yönetim biçimini anlamamızda da etkili olabilir mi? İngiltere’nin yönetim sistemini öğrenmek, sadece tarihsel bir bilgi edinmekten çok daha fazlasını ifade eder. Bu yazıda, İngiltere’nin yönetim biçimini, öğrenme teorileri, pedagojik yöntemler ve bireysel/toplumsal etkiler üzerinden ele alacağım. İngiltere’nin Yönetim Sistemi: Parlamenter Monarşi İngiltere, dünyada nadir bulunan bir yönetim biçimine sahiptir: Parlamenter monarşi. Bu…
Yorum BırakHissede Hacim Nasıl Yorumlanır? Antropolojik Bir Bakış Bir antropolog olarak, farklı kültürleri ve insan davranışlarını anlamaya her zaman büyük bir ilgi duydum. İnsanlık tarihine baktığınızda, her toplumun kendine özgü ritüelleri, sembolleri ve toplumsal yapıları vardır. Peki, kapitalist dünyada, finansal piyasalarda işlem gören bir hissenin hacmini nasıl yorumlarız? Sadece ekonomik bir gösterge mi, yoksa kültürel bir yansıma mı? Bir hissenin hacmi, aslında sadece bir sayı değildir. O, bir topluluğun kolektif düşüncesinin, bireylerin kimliklerinin ve bir kültürün ortak değerlerinin bir yansımasıdır. Bu yazıda, hissede hacmi antropolojik bir perspektiften ele alacak ve toplumsal yapılar, ritüeller ve semboller çerçevesinde bu kavramı nasıl yorumlayabileceğimizi keşfedeceğiz.…
Yorum BırakHAZOP ve ISG: Kelimelerin Gücüyle Tehlikeler ve Güvenlik Hikâyeleri Edebiyat, kelimelerin dokunuşlarıyla dünyaları inşa eder. Her bir satırda, her cümlede bir evren barındırır. Yazarlar, tıpkı bir mühendis gibi, kelimeleri seçerken dikkatli bir hesaplama yapar, anlamları katman katman işler. Peki ya tehlikeleri? Edebiyat, doğasında var olan tehlikeleri, yanlış anlamaları ve potansiyel kazaları çok iyi tanır. Bu, belki de insanlık tarihindeki en büyük hikâyelerden biridir: Hata yapmak, düşmek ve yeniden kalkmak… Ancak, bu noktada belki de asıl soru şudur: İnsanlığın bu “hatalardan” kaçınmak için başvurabileceği güvenli yollar var mı? HAZOP ve ISG (İş Sağlığı ve Güvenliği) gibi teknik kavramlar, çoğu zaman mühendislik…
Yorum BırakDenizcilikte Neta Olmak: Kültürel Ritüeller ve Topluluk Kimlikleri Bir antropolog olarak, farklı kültürlerin gizemli dünyalarına dalmak, onların sembollerini ve ritüellerini anlamak bana her zaman heyecan verici gelmiştir. Her toplum, kendine özgü bir dil, bir yaşam biçimi ve bir anlam dünyası oluşturur. Bazı kültürel ifadeler ise, sadece bir toplumu anlamamıza yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda o toplumun kimliğini ve tarihini de derinlemesine keşfetmemize olanak tanır. Bugün, denizciliğe ait bir terimi inceleyeceğiz: Neta olmak. Bu terim, özellikle Türk denizcilik kültüründe önemli bir yer tutar ve derin bir sembolik anlam taşır. Denizcilikte “Neta Olmak” Ne Demek? “Neta olmak” terimi, denizcilik bağlamında, gemi personelinin…
6 Yorum